28 Kasım 2009 Cumartesi

Katara'nın Odasındakiler

midesi bozuk,algısı akışkan bir sabahtı,
hiçliğini gördüm.
zaman geçti,
hiçliğimi buldum.
14 yaşında bir kız çocuğu doğurdum.
hoyrat,kızgın biraz,
kırgınım da biraz piçliğime.
her şey olabilirim, her şeyi yapabilirim.
ussum açık ama bilinçsizim.
hevesli tutkulara, yakalanmaya başladım bu aralar.
aklımın estiği yere koşarak gidiyorum..
her şey gelebilir başıma.
kısa,çiçekli,rüzgarlı,kırmızı bir elbise giyen,
şehrin gürültüsüne bakmayı seven,
üç kara kedili,bir anneli,
hüznünü hep uzaklara döken,
üşüdüğümü anladığında,hemen camı kapatan,
sızmışken ben büyük bir istekle ölümüme,
dudağıma nar kırmızısı rujlar sürüp,
aynalara suretimi sevdirmeye çalışacak kadar iyi,
buse suratlı bir arakadaşım var.
konuşuyoruz bazen,kafamız yastıklardan düşmüşken edebiyattan.
yenmiş tırnaklarımıza oje sürüyoruz.
kanımı gördük dün bacak aramda.
tatsızdık,14'de kalmak istiyorduk biz.
sonra zorla, tekil,ucuz,
dramatikleşemeyen,arzulaşamayan,
tecavüzlerden bahsettim.
hiç hoşuna gitmedi.
küfürler ona babasının arkadaşlarını hatırlatıyor galiba..
neşelenmek için,
kim olduklarını daha sonra hiç hatırlamayacağımız kimseleri arayıp şarkı dinlettik.
sabah uyandığmızda ikimizde ilk kanamamızın ilk sabahı yerine,
96.daydık.
ve kısırlaştırsalar bile daha çok kanayacaktık.
ergenlerdik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder