3 Nisan 2009 Cuma

.Towanda.

Zamanın riyakârlığında asılı gülümsemesi, gece üç beş saatlerinde…
Yastığımda bir imparatoriçe rüyası:
Zihnimde çizili kehribar taşlı, yılanlı tahtı…
Vaşağın kalbi içinde…
Sıcak kanlar akar parmaklarından, kalın dudaklarını boyar birkaç saniyede olsa.
Kürkler yerlere sarkar ihtişamlı duruşundan.
Ve sesi; deniz dibi uğultuları…
Gözbebekleri görür gerçekten ve bakar çığlık çığlığa.
Kokular imparatorluğunda lanetlenmiş gerçek ten kokusu o.
Terk edilmiş yerlerin sebebi.
Rüzgarın kayaları, atların gerginliği…
Antagonisti küflü ruhların…
Saç diplerinde tohumlarını taşır, varlığın gerçek dünyasının.
Vücudunun çizgilerinde çimen ferahlığı…
Ve işi ‘izdüşüm’ , yüzüm ekranı.
Uyumadan önce kendime anlattığım masal kraliçesi.
Uyandığımda çocukken yediğim çikolatalar.